17 Nisan 2009 Cuma

Medeniyet

Bugün Mecidiyeköy'de karşıdan karşıya geçerken, medeniyet olgusunu düşündüm. Ben boş zamanlarımda hep böyle şeyler düşünürüm.

Ulaşmak hayalinde olduğumuz bu medeni tavrın, doğru- yanlış kavramlarıyla çok alakası var.
Medeni bir toplumun kendi içerisinde, dayatma olmaksızın doğru ve yanlışı ayırt edebiliyor olması gerekir. Ama mesele uç noktalarda değil, tartışmaya nisbeten açık olan kısımlarda; diğer bir şekilde ifade etmek istersek, "Kanun bazında yapılabilir olduğu kadar, vatandaşın etik bilinçliliği dahilinde çoktan seçmeli aksiyona geçebildiği durumlar" diyebiliriz.

Örneğin, trafik ışıklarını düşünelim. Kırmızının dur, yeşilin geç demek olduğu zaten çok net. Bu durumda kırmızı ve yeşil uç noktalar olarak düşünülürse, medeniyet kriterimiz sarı ışıktır. Yani önünüze opsiyon sunulduğu, ve bir vatandaş olarak seçim yapmanız istenen nokta. Yani, ilk başta belirttiğim gibi tartışmaya nisbeten açık olan argüman.

Sarı ışığın, refleksif tepkisi "Birazdan kırmızı ışık yanacak, iyisi mi ben yavaşlayayım." olması gerekirken "Ula, ula bas gaza kökle aq, son şans, geçtim geçtim yoksa armut gibi beklerim burada iki saat" kafasında beliriyorsa, ki beliriyor, genel olarak dandik bir toplumuz demektir.

Genel olarak dandik bir toplumuz.

2 yorum:

Deniz Coşkun dedi ki...

weird al yankovic misin laen başımıza?!

Volkan Öge dedi ki...

biliyordum
senin yazacağını biliyordum
:)